Bu soru kişiseldir, cevabı da sadece kişiye aittir şüphesiz. Yoldan geçen on kişiyi çevirip bu soruyu yöneltsek, içlerinden üçü veya dördü tam olarak tanımlayamayabilir, hatta sessiz kalabilir, diğerleri de ayrı ayrı anlamlar içeren cümlelerle cevap verebilir.
Sevgi betimlemeler ve ölçülendirmelerle sınırlandırılamaz. Ancak, sevenlerin deneyimlerinden yola çıkarak birkaç tanım yapılabilir.
Sevgi, duygunun en basit halinin bir hayli uzağındadır.
Geçici dürtülerden ve duygunun ilkel halinden daha derin bir boyuttadır sevgi.
İlk, ikinci, üçüncü, hatta x’inci görüşmede bile hala varlığını korur. Giderek güçlenir. Kendi içinde bir süreklilik isteği duyar.
Diğerini daha çok görme, daha çok şeyi birlikte yapma isteği…onu keşfetme, onun dünyası hakkında daha çok şey öğrenme, gizemi keşfetme arzusu barındırır.
Bazen birkaç buluşmadan sonra çekimler bu aşamadan öteye gitmez, ya da ilk başbaşa buluşmanın veya birlikte geçirilen gecenin ardından balon patlar, sihir bozulur…
Sevgi, ilişki zenginleştikçe büyür.
Her ne kadar da diğeri ile zaman geçirmenin büyüsü hüküm sürse de, sevgi elinize hazır haliyle sunulmuş ve sadece ambalajını açmanız gereken bir hediye değildir. Emek ister. Onu büyütmek size düşer. Tohumu ektikten sonra sulamaya, yeşeren filizlere özen göstermeye benzer. Ancak saygı ve şefkat ile bezenmiş, zengin bir ilişki kurulabildiği taktirde duygu güçlenebilir. Burada konu sevip sevmediğiniz değil de, bu uzun, bir günde kat edilemeyecek yola çıkmaya gönüllü olup olmadığınıza dönüşür.
Sevgi, paylaşılan sözcüklerle beslenir.
Oluşması için bir sevgi ilişkisinin sözcüklere, konuşmaya, dinlemeye, uzun sohbetlere ihtiyacı vardır. Diğerini keşfetmeye devam etmek, böylece, bazı sözcüklerin aracılığıyla kalpleri ısıtmak, aşkın ateşini yakmak ve yeni bir boyuta geçmek…
Günümüzde artık eskisi gibi ilan-ı aşklar mektup aracılığı ile yapılmıyor, ama sevildiğini bilmek için duyulan açlığın büyüklüğü hala aynı.
O halde sevgiyi ifade etmek için yaratıcı olmaya devam etmeli. Bunun için sms, mail, konuşma, her yol geçerlidir.
Bazıları için “seni seviyorum” cümlesini söylemek zor olabilir, bu durumda duygusunu anlatmak için, “seninle bu yola devam etmek istiyorum”, “seni her daim düşünüyorum”, “seninle paylaşmayı, yanında olmayı seviyorum”, “seninle kendimi iyi hissediyorum”, “ araman beni mutlu ediyor” gibi sevgiyi farklı üslupla ifade edebilecek cümlelerin kullanımı, diğerinin neler hissettiğinizi bilmesi, böylece kendi duygularını ifade edebilmesi paylaşım için önemlidir. Sevgide en önemli unsur karşılıklı olmasıdır. Duygular karşılık bulmuyorsa mendili hemen çıkartıp, duygunun yasını kısa tutup kendimize acı çektirmekten vazgeçmeli.
Sevgi sevindirmeyi, vermeyi sever
Sevgi dikkati ve özeni sever. Sevginin göstergeleri vardır: birlikte zaman geçirmek, ortak paylaşımlardan zevk almak, küçük hediyeler, jestler, sevgi dolu dokunuşlar …onun en çok nelerden hoşlanacağını bilmek, onun tercihlerinden, seçimlerinden haberdar olmak, onu sevdiği şeylerle mutlu etme dürtüsü, kendinden çok onun hoşuna giden şeyleri yapma arzusu…
Kendine belki de bunu sormalı insan: sevdiğim şeyleri ondan almak mı hoşuma gidiyor yoksa ona sevdiği şeyleri vermeyi mi seviyorum?
Sevgi taahhüt eder ve sadık olmaya gönüllüdür
Bir önceki süreç aşılmışsa belki bir üst seviyeye geçmeye hazırızdır. Artık keşif süreçleri hafiflemiş, birlikte olduğumuz kişiyi tanıyoruzdur, hatta birkaç hoşumuza gitmeyen yanını bile kabul etmişizdir. Ara sıra tartışmalar veya anlaşmazlıklar yaşıyor da olabiliriz. İşte bu süreçte, aynı hayat görüşüne sahip olup olmadığımıza karar veririz. Ortak değerler, ortak hayaller…birlikte ilerlemek…taahhütte bulunmak…başkasını görememek…sadık olmak isteği…
Sevmek, diğerini değiştirmek istemeden farklılığı ile kabullenmek; hoşgörülü olmayı, affetmeyi, dinlemeyi, güven duymayı öğrenmek…
En kötüsü de karar veremeyip öylece aynı yerde durmaktır şüphesiz…çünkü yol kat etmeyen sevgi sönmeye mahkum olur.
