ÖNSÖZ
Kaderinizin başrolü olan karakterinizin rengini öğrenmek ve yaşamınızı bilinçli bir biçimde renklendirmek adına kalemime ve karakteristik gelişim ala- nındaki paylaşımıma hoş geldiniz. Şanslısınız, çünkü kitabımın sayfalarında yazdıklarım yaşanarak denenmiş, etkileri kanıtlanmış, sindirilmiş ve aktarılma- ya hazır hale gelmiştir. Yazım aşamasında hiçbir kaynak kullanmadan var olanı yazıya döktüm. Bu bağlamda, yıllardır binlerce kişi üzerinde uyguladığım anket ve yaptığım gözlem çalışmaları sonuçlarının renk karakter analizi kapsamında bilimsel ve psikolojik kökeni ile sentezinin çıktılarını en yalın ve anlaşılır şekilde böyle aktarabileceğimi düşündüm.
Renk ve karakter analizinin önemini tam anlayabilmeniz için öncelikle kaderinizin yöneticisi olan karakterinizi keşfetmeniz gerekiyor. Neden kader, neden karakter ve nedir bu renk gizemi? Bu kitabın adı neden ‘Kaderinizin Rengi Karakterinizde Gizli’? Bu soruların cevabını kitabımın bölümleri arasında ilerledikçe bulmaya başlayacaksınız. Hayatımın en büyük keşfi olan karakterimin renkler üzerinden analizinin kaderimdeki değişim ve dönüşüm hikâyesini son bölümde okumaya başladığınızda eminim ki sizin de değişim süreciniz çoktan başlamış olacak.
Şöyle bir arkanıza yaslanın ve düşünün... Bugüne kadar bazı insanları hiç tanımadan ilk görüşte benimserken, bazılarını yine tanımadan ve ilk görüşte neden itici bulmuş olabilirsiniz? Aynı şekilde başkaları sizin için neden bazen “Çok iyidir, o; çok severim.” Derken, öte yandan diğerleri ‘Amannn... Uzak dur ondan! O, çok yamandır...” diye düşünüyor olabilir? Siz, aynı kişiyken neden böyle farklı düşünceler, farklı yorumlar ve farklı fikirler sunuluyor olabilir? Cevaplar için hiç uzağa gitmenize gerek yok. An, kendinize yaklaşma anıdır. Kendinize derinleşme zamanı... Kaderinize el atmak zamanı... An, şimdi buna dair okuma zamanıdır. Keşif zamanı! Bu keşfi, en iyi siz yapabilirsiniz.
Şu andan itibaren kendinizi dışarıda aramaya bir son veriyorsunuz. Başkalarına kendinizi tanımlatmak da neymiş? Başka yerlerde, başka atmosferlerde, deneyimlerde, arkadaşlıklarda ya da başka sevdalarda kendini aramak da neymiş? Yeterince zaman kaybettiniz. Artık kontrol, sizin elinizde olacak. Karakteristik ve kadersel keşfinizde size hem iyi yolculuklar hem de başarılar diliyorum. Kendinize hayırlı olsun.
Bölüm I
Söylediklerinize dikkat edin, düşüncelere dönüşür. Düşüncelerinize dikkat edin, duygularınıza dönüşür... Duygularınıza dikkat edin, davranışlarınıza dönüşür.. Davranışlarınıza dikkat edin, alışkanlıklarınıza dönüşür.. Alışkanlıklarınıza dikkat edin, değerlerinize dönüşür..
Değerlerinize dikkat edin, karakterenize dönüşür.. Karakterinize dikkat edin, kaderinize dönüşür...
Mahatma Ghandi
KEŞİF ÖNCESİ
Yaşamlarımızda ‘renk’ten bahsedildiğinde aklımıza bir takım kalıplaşmış düşünceler gelir. Kimimiz renkli olduğunu düşündüğümüz duygu ağırlıklı anılarımızı hatırlarken, kimimiz de ilişkilerimizdeki eski rengi kaybetmiş olduğumuzu anımsayarak depresif bir biçimde derin düşüncelere dalar, gideriz. Bir de büyüklerimizden ya da bizlerden daha tecrübeli olduğunu düşündüğümüz kişilerden zaman zaman şunları duyarız: Sakın ola renk verme! Bu çalışmada, aklımda en çok çağrışan konudur. Bazı kişilere yaşamda renk vermemek gerektiğinden bahsedilir ve verilmez. Bu uğurda yıllar geçti ve rengimizden bihaber birçok kişi geldi, geçti...
Peki, sizin hayatınızda renk vermemeniz gereken kaç kişi oldu? Lütfen arkanıza yaslanın ve bir iki dakika bu sorunun sizdeki cevabını bulmaya çalışın. Aklınıza gelen kişiler üzerinden bir daha düşünün ve sorun kendinize: Renk vermediniz de ne oldu? İçinizle dışınız bir olmadığında size ne gibi bir katkı sundu şu meşhur renk vermeme koşulu? Kapatıyoruz artık eski renksiz sayfaları. Bugünü hayatınızın miladı olarak görmeye başlayabilirsiniz. Size bunun garanti- sini veriyorum. Bu kitabı okuyup konuyu içselleştirdikten sonra yaşamlarınızda tadınızı kaçıran kişi veya olaylara eskisi gibi tepkiler veremiyor olacaksınız. Sinirlenmekten kaçınamadığınız bu çılgın çağda, artık gelişmeleri soğukkanlılıkla karşılıyor olacaksınız. Çünkü renk verme, renk görme ve renge göre renklenme devrini başlatıyoruz.
İçinizden bir ses az önce anımsadıklarına dair ‘nasıl olur; nasıl olabilir?’ diye soru sormaya başladıysa hatta kafanızdan diğer bir ses ‘sen tek başına nasıl o kadar yaşanmışlığı, kişiyi değiştireceksin ki hayatın renklensin? Hadi oradan!’ diyorsa kafanızdaki ve kalbinizdeki sese cevap veriyorum:
“Çok kolay olacak, merak etme! Etrafına, geçmişine ve geleceğine bakıp da dehşete kapılma! Kapan kendine! Çünkü tek bir odak noktamız olacak. O da sen olacaksın. Kaderinse seni korkutan, rahat ol! Karakterin olacak hammaddemiz. Kaderinin başrolünü oynayan karakterin olacak renginden bağımsız yaşayan… Merkeze el atacağız ve karakterinin renginden başlayacağız. Hani şu özünü sarıp sarmalayan karakterin var ya; işte onun üzerinde çalışacağız. Özünü değiştiremezsin tamam, sorun yok! Ama kılıfını yani karakterini değiştirebilirsin. Korkma, zor olamayacak. Sen rengini fark ettiğinde kendi içindeki sıcak ve so- ğuk köşeleri görebileceksin. Bir anda bazı kişilerle neden enteresan bir biçimde kaynaşabildiğini, bazı diğerleriyle de neden tüm çabalara rağmen zıt düştüğünü keşfetmeye başlayacaksın. Sen, karakterinin akort ayarını yapmaya başlayınca, karakterinin çıktıları olan davranışların uyumlu bir biçimde yansımaya başlayacak otomatik olarak. Renk vermek ve renge göre hareket etmek ne kadar huzurluymuş göreceksin.”
Öyleyse harekete geçme zamanı. Hazırsanız başlıyoruz. Garip bir duygu du- rumundaysanız şöyle bir kalkın yerinizden. Bulunduğunuz ortamı havalandırın. Beş kez derin ve sakin nefesler alın ve aynı şekilde yavaşça nefes verin. İsterseniz içecek bir şeyler alabilirsiniz elinize. Kaleminizi hazırlayın ve koyun kitabınızla beraber yanınızda duran sehpaya. Oturmadan önce geçin aynanın karşısına ya da alın elinize bir ayna ve kendinize karşı dürüst olacağınıza söz verin. Üç kez sesli olarak, aynadaki kendinize şu cümleyi tekrar edin: “Kendime dürüst olma- ya niyet ediyorum; izin veriyorum.”
Sonra oturun yerinize ve alın kitabı elinize. Okulda önce dersler verilirdi sonra sınav yapılırdı. Ama meşhur bir söz vardır hayata dair: Hayat sana önce sınav yapar, sonra ders verir. Hatta bu sözle dikkat çekilen nokta yaşamın insana acımasızca kendini göstermesi olmuştur. Bu kitapta bu özlü sözün olumlu yanından tutarak ilerleyeceğiz. Evet, bir sonraki sayfada sizi bir anket bekliyor. Önce sınav olacaksınız ve sonra dersini göreceksiniz. Ama bu defa hem sınav bölümü hem de öğrenme bölümü çok zevkli ve şaşırtıcı olacak. Test edilmek veya sınanmak ilk defa size hoş gelecek belki de irdelenen sizken… Ve bu kitabın okuma sürecinde hayatınızda ilk defa acılarla öğrenmeye dayalı yaşamın, acılardan uzak farkındalık eşliğinde renklerle tatlandırılmış öğretim sürecini deneyimliyor olacaksınız. Süreç boyunca sizlere eşlik ediyor olacağım. Okurken kendinizde tıkandığınız noktaları not edebilir ve kitabı bitirdikten sonra bana e-mail atabilirsiniz.
Bir sonraki sayfada farklı ölçütlerle tespit edilen ve anlamlandırılan karakter özellikleri için 25 sorudan oluşan bir anket yer almaktadır. Sorular dört şıktan oluşmaktadır. Şıklardan, sizin için en uygununu işaretlemeniz ve yanıtlamadığınız soru bırakmamanız gerekmektedir.
Kendinize zaman ayırdığınız için teşekkürler!